catflap.org Online Dictionary Query |
From English-Turkish FreeDict Dictionary ver. 0.3 : [ freedict:eng-tur ]
front /fɹˈʌnt/ 1. ön, baş 2. ön taraf, ön saf 3. (bir arsanın) yol kenarı 4. birleşik hareket grubu, cephe 5. hareket sahası, mücadele alanı 6. başkan, sözcü 7. gizli maksatları örtmek için kullanılan kurum veya şahıs 8. cüret 9. takdir 10. (otelde) sıra kendisinde olan vale 11. (meteor) (soğuk veya sıcak) hava bölgesinin ön cephesi 12. kolalı gömlek göğüslüğü 13. öndeki 14. yönelmek 15. karşı gelmek 16. karşılamak.front bench (ing) (pol.) (Parlamentoda) ön sıralar, parti liderleri. front line (ask.) cephe. front matter (matb.) kitabın asıl metinden önceki sayfaları. front office başmüdürlük. front page baş sayfa. go to the front cepheye gitmek. present a bold front cesaret göstermek.